Ektropion (Göz Kapağının İçe Dönmesi) Ameliyatı

Ektropion (Göz Kapağının İçe Dönmesi) Ameliyatı

Ektropion Nedir?
Ektropion, göz kapağının özellikle alt göz kapağında dışa doğru dönmesiyle karakterize bir
durumdur. Bu dışa dönme, göz kapağının tam kapanmasını engeller ve göz yüzeyinin sürekli
açıkta kalmasına neden olur. Göz kapakları normalde göz yüzeyini dış etkenlerden koruyan
bir bariyer görevi görür. Ancak ektropion durumunda, göz yüzeyi dış etkilere ve kuruluğa
maruz kalarak ciddi rahatsızlıklar yaratabilir. Fazla göz yaşını emen göz yaşı kanalı delikleri
de (punktum) dışa dönerse gözlerde sulanma da oluşabilir. En yaygın olarak yaşlanmaya bağlı
gelişir; çünkü yaşla birlikte göz kapağındaki kaslar ve bağ dokuları gevşer ve esnekliğini
kaybeder. Ayrıca yaralanmalar, enfeksiyonlar, cilt hastalıkları veya doğuştan gelen nedenler
de ektropiona yol açabilir.

Ektropion Ameliyatı Nedir?
Ektropion ameliyatı, göz kapağını eski pozisyonuna döndürmek ve gözün sağlığını korumak
amacıyla uygulanan cerrahi bir müdahaledir. Göz kapağının dışa dönmesi, gözde tahrişe,
sürekli sulanmaya, kuruluğa ve enfeksiyonlara yol açabilir. Tedavi edilmezse, göz yüzeyinde
kalıcı hasar ve görme kaybı gibi daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Ameliyatın
amacı, göz kapağını tekrar sıkılaştırarak gözün doğal korunmasını ve işlevini geri
kazandırmaktır.

Ektropionun Nedenleri Nelerdir?
– Yaşlanma: Göz kapaklarındaki bağ dokuları yaşla birlikte zayıflar, bu da ektropiona
yol açabilir.En sık nedendir.
– Yaralanma veya Cerrahi: Göz çevresindeki yaralanmalar ya da geçmişte yapılan
cerrahiler göz kapağında gevşemeye ve ektropiona neden olabilir.
– Cilt Hastalıkları: Özellikle göz kapağını etkileyen cilt hastalıkları, yara izleri
oluşturarak göz kapağının normalden farklı bir şekilde pozisyon almasına neden
olabilir.
– Doğuştan (Konjenital Ektropion): Bazı bebeklerde doğuştan ektropion görülebilir,
bu genellikle yapısal bir sorundur.

Ektropion Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Ektropion ameliyatı, göz kapağını düzeltmeye yönelik cerrahi bir prosedürdür ve genellikle
lokal anestezi altında yapılır. İşlem süresi hastanın durumuna ve ektropionun şiddetine bağlı
olarak değişir, ancak genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında sürer.

Ameliyatın Aşamaları
1. Anestezi: Ameliyat başlamadan önce göz çevresi lokal anestezi ile uyuşturulur. Bu,
göz kapaklarında ağrı hissedilmesini önler. Bazı durumlarda, özellikle geniş cerrahi
müdahalelerde, genel anestezi de tercih edilebilir.
2. Göz Kapağının Sıkılaştırılması: Cerrah, göz kapağındaki kasları, bağ dokularını ve
fazla deriyi onararak göz kapağını sıkılaştırır. Bu işlem sırasında, göz kapağındaki

fazla gevşeklik alınır ve göz kapağı yeniden düzgün bir şekilde yerleştirilir. Eğer
ektropion, ciltteki skarlardan (yara izlerinden) kaynaklanıyorsa, bu skar dokuları da
düzeltilir veya çıkarılır.
3. Dikişler: Göz kapağı doğru pozisyona getirildikten sonra, ince dikişler atılır. Bu
dikişler göz kapağını sabitlemek için kullanılır ve iyileşme sürecinde önemli bir rol
oynar. Dikişler ya kendiliğinden eriyebilir ya da iyileşme tamamlandıktan sonra alınır.
4. Göz Kapağının Sabitlenmesi: Ameliyat sırasında bazen cilt grefti (başka bir
bölgeden alınan deri) kullanılması gerekebilir. Bu greft, ciltteki yara izlerinin
düzeltilmesinde veya göz kapağındaki fazla cildin alınmasıyla oluşan boşlukların
kapatılmasında kullanılır. Greft, göz kapağının uzun süreli stabilitesini sağlar.

Ektropion Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci
Ektropion ameliyatı genellikle ayakta tedavi yöntemi ile yapılır, yani hastalar aynı gün
evlerine dönebilirler. İyileşme süreci, birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir ve bu
süre boyunca bazı yan etkiler ve bakım gereksinimleri olabilir.

Ameliyat Sonrası Yan Etkiler
– Şişlik ve Morluk: Ameliyat sonrası göz kapağında şişlik ve morluk olabilir. Bu
durum genellikle birkaç gün içinde azalır.
– Gözde Hafif Rahatsızlık: Ameliyat sonrası hafif ağrı ve rahatsızlık olabilir.
Doktorunuzun önerdiği ağrı kesicilerle bu durum yönetilebilir.
– Görme Değişiklikleri: İlk birkaç gün içinde hafif bulanık görme yaşanabilir. Bu
durum geçicidir ve göz kapağı iyileştikçe normale döner.

Ameliyat Sonrası Bakım
– Göz Damlası ve Merhem: Enfeksiyonu önlemek ve gözdeki tahrişi azaltmak için
doktorunuz göz damlası ve antibiyotikli merhem reçete edebilir. Bu ilaçları düzenli
olarak kullanmak iyileşmeyi hızlandırır.
– Sıcak Kompres: Göz kapağındaki şişliği azaltmak için ameliyat sonrasında gözünüze
sıcak kompres uygulamanız tavsiye edilebilir.
– Dinlenme: Ameliyat sonrasında birkaç gün gözünüzü dinlendirmek ve yorucu
aktivitelerden kaçınmak önemlidir. Özellikle göz kapağınıza baskı yapacak
hareketlerden kaçınmalısınız.

Kontroller ve Takip
Ameliyat sonrasında doktorunuz gözünüzü iyileşme süreci boyunca takip edecektir. Dikişlerin
durumu, göz kapağının iyileşme süreci ve enfeksiyon belirtileri düzenli olarak kontrol edilir.
İyileşme süreci genellikle 2-4 hafta içinde tamamlanır.

Ektropion Ameliyatının Avantajları

– Göz Yüzeyini Korumak: Göz kapağı düzgün bir şekilde yerine oturtulduğunda, göz
yüzeyi dış etkenlerden korunur ve gözün kuruması engellenir.
– Gözdeki Rahatlama: Ektropionun neden olduğu sürekli tahriş, sulanma ve kızarıklık
ameliyat sonrası tamamen ortadan kalkar.
– Görme Fonksiyonunun İyileşmesi: Gözdeki rahatsızlık ortadan kalktığında, görme
kalitesi de iyileşir.

Ektropion Ameliyatının Riskleri Var mı?
Her cerrahi işlemde olduğu gibi, ektropion ameliyatının da bazı riskleri vardır. Ancak bu
riskler nadir olup genellikle ameliyat sonrası uygun bakım ile önlenebilir. Olası riskler
şunlardır:
– Enfeksiyon: Ameliyat bölgesinde enfeksiyon riski vardır, ancak doktorun verdiği
antibiyotiklerle bu risk en aza indirilir.
– Göz Kapağının Yeniden Gevşemesi: Göz kapağının ameliyat sonrası zamanla tekrar
gevşeme riski olabilir. Bu durumda revizyon cerrahisi gerekebilir.
– Gözde Aşırı Kuruluk veya Sulanma: Ameliyat sonrası gözün doğal gözyaşı
dengesinde değişiklikler olabilir.
– Dikişlerde Sorunlar: Dikişlerin açılması veya iltihaplanması nadir de olsa görülebilir.

Ektropion Tedavisini Geciktirmeyin!
Ektropion, tedavi edilmezse gözde kalıcı hasarlara yol açabilir. Göz yüzeyinin sürekli açıkta
kalması, kuruma ve enfeksiyon riskini artırarak daha ciddi görme problemlerine yol açabilir.
Eğer gözde sürekli sulanma, tahriş veya kuruluk yaşıyorsanız, tedaviyi geciktirmemeniz
önemlidir.